Bir Bilinç Merkezi Oluşturmak
Atasoy Müftüoğlu
İslam, bütün bir insanlığa, bütün halklara, bütün kültürlere hitap eden bir dilin, bilincin, ufkun, ahlakın, vicdanın, vizyonun adıdır. Bu nedenledir ki, Müslümanların İslamı temsil sorumluluklarının boyutları evrensel bir çerçeve içerir, içermek zorundadır. İslami bilincin merkezinde tevhid inancı-düşüncesi ve hassasiyeti yer alır. Müslüman gençler öncelikle kendi zamanlarının gerçekliğini bütün boyutlarıyla analiz etmek/çözümlemek durumundadır. Bu noktadan hareketle gerçekliğin İslami anlamda inşa edilmesi gibi büyük bir sorumluluk başlar. Gerçekliğin İslami anlamda inşa edilmesi, zamanı/toplumu/tarihi İslami anlamlar/değerler/yapılar etrafında dönüştürmekle mümkün olabilir. Bunun için yeni bir anlayış, yeni bir tasavvur, yeni bir yapılanma gerekir. Her kuşak, daha çok kendi dönemine özgü duyarlılıklar, çözümlemeler, tanıklıklar geliştirmek, kendi zamanını dönüştürmek/etkilemek üzere yeni bir dil/bilinç inşa etmek zorundadır. Genç kuşaklar sıradışı bir bilince/tavra/tarza/duruşa sahip olmadıkları takdirde, sıradan biri haline gelerek, büyük sürünün, küçük bir parçası olurlar. Hayatını, hayatlarını tek yoruma, tek isme, tek yazara/tek düşünüre/ tek bilgeye/arife ya da politik lidere kapanarak geçiren, bu yorumları ve isimleri dokunulmaz kılan, putlaştıran herkes bu tercihiyle ancak bir kader kurbanı olabilir. Tek yoruma ve tek isme kapanmak bir hiçliğe kapanmak gibidir.
Genç kuşakların, özellikle de okuyan/yazan/düşünen/üreten/ sorumluluk alan kadroların en büyük düşmanı politik popülizmdir, dini popülizmdir, her tür popülizmdir. Popülizmler herkesi bir biçimde düşüncesizleştirir, ahmaklaştırır, aptallaştırır. Popülizmlerin herkes üzerinde telafi edilmesi zor, uyuşturucu benzeri etkiler uyandırdığı unutulmamalıdır. Bütün bu nedenlerle, genç kuşakların bütün dünyayı, bütün insanlığı ilgilendiren her tür çabayı, çalışmayı, eseri eleştirel ve seçici bir dikkatle, tevhidi bir duyarlılıkla takip etmeleri gerekir.
Atasoy Müftüoğlu